9 Nisan 2014 Çarşamba

Ham on Rye / Charles Bukowski

"I had no interests. I had no interest in anything. I had no idea how I was going to escape. At least the others had some taste for life. They seemed to understand something that I didn’t understand. Maybe I was lacking. It was possible. I often felt inferior. I just wanted to get away from them. But there was no place to go. Suicide? Jesus Christ, just more work. I felt like sleeping for five years but they wouldn’t let me.

I sat back down and poured a glass of wine. I left my door open. The moonlight came in with the sounds of the city: juke boxes, automobiles, curses, dogs barking, radios... We were all in it together. We were all in one big shit pot together. There was no escape. We were all going to be flushed away."

Charles Bukowski - (Ham on Rye / 1982)





"Yo no tenía ningún interés. No tenía interés en nada. No tenía ni idea de cómo lograría escaparme. Al menos los demás tenían algún aliciente en la vida. Parecía que comprendían algo que a mí se me escapaba. Quizás yo estaba capidisminuido. Era posible. A menudo me sentía inferior. Tan sólo quería apartarme de ellos. Pero no había sitio donde ir. ¿Suicidio? Jesucristo, tan solo más trabajo. Deseaba dormir cinco años, pero no me dejarían.

Me recosté y me serví un vaso de vino. Dejé abierta la puerta. La luz de la luna entró junto con los sonidos de la ciudad: juke boxes, automóviles, peleas, perros ladrando, radios... Estábamos todos metidos en lo mismo. Todos apilados en un inmenso retrete lleno de mierda. No había escapatoria, íbamos a desaparecer con una cascada de agua cuando tiraran de la cadena."

Charles Bukowski - (La senda del perdedor / 1982)





"İlgi duymuyordum. Hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair hiçbir fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de. Mümkündü. Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. Onlardan uzak olmak istiyordum. Gidecek yerim yoktu ama. İntihar? Tanrım, çaba gerektiriyordu. Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi.

Barakama dönüp içtim. Karyolama oturup kendime bir içki koydum. Kapımı açık bırakmıştım. Şehrin gürültüsüyle beraber ay ışığı sızıyordu odama: Müzik dolapları, otomobiller, küfürler, köpek havlamaları, radyolar... Hep beraberdik. Aynı bok çukurunun içindeydik hepimiz. Kaçış yoktu. Zamanı geldiğinde sifonumuz çekilecekti."

Charles Bukowski - (Ekmek Arası / 1982)

Çeviri: Avi Pardo, Metis Yayınları


Charles Bukowski

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder